Coğrafi Konum ve İdari Yapı
Plovdiv, Bulgaristan’ın güneyinde, ülkenin kültürel ve ekonomik açıdan en önemli şehirlerinden biridir. Şehir, bölgenin verimli ovalarında yer alır; modern yaşamla tarihi dokunun iç içe geçtiği, dinamik ve kozmopolit bir merkez olarak dikkat çeker. Plovdiv, idari olarak çevresindeki ilçelerle birlikte, Bulgaristan’ın en büyük ikinci şehirlerinden biri konumundadır.

Tarihçe
Plovdiv, insanlık tarihinin en eski sürekli yerleşim alanlarından biridir. Antik çağlarda “Filibe” olarak da anılan şehir, M.Ö. 6000’lere kadar uzanan yerleşim izlerine sahiptir. İlk olarak Traklar tarafından kurulmuş olan Plovdiv; Pers, Roma ve Bizans dönemlerinde büyük kültürel etkileşimlere sahne olmuştur. Roma döneminde “Philippopolis” adı verilen şehir, mimarisi, tiyatroları ve sosyal yaşamıyla önemli bir merkez haline gelmiş; Orta Çağ boyunca ise pek çok medeniyetin izlerini taşımıştır. Osmanlı döneminde de kültür ve ticaret açısından gelişen Plovdiv, bu zengin tarihsel mirasını günümüze taşımaktadır.
Kültür ve Turizm
Plovdiv, antik tiyatrosu, Roma hamamları, Osmanlı dönemine ait eserleri ve tarihi sokaklarıyla adeta yaşayan bir açık hava müzesidir. Şehrin tarihi merkezi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak ziyaretçilere geçmişin izlerini sunar. Renkli festivaller, sanat galerileri ve kültürel etkinliklerle modern yaşamın da nabzını tutan Plovdiv, yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezidir.
Ekonomik ve Sosyal Yaşam
Günümüzde Plovdiv, tarihsel zenginliğini korurken modern ekonomiyle de uyum içinde yaşamaktadır. Eğitim, turizm, sanat ve ticaret alanında yapılan yatırımlar, şehrin dinamik sosyal yaşamını destekler. Kafe, restoran ve kültürel mekanların oluşturduğu canlı atmosfer, Plovdiv’i hem tarihi hem de çağdaş yaşamın iç içe geçtiği bir merkez haline getirmiştir.
